29 Ağustos 2007 Çarşamba

ÇIKIŞLAR ARGO KAPIDAN
ŞİİRLERİ


"Çıkışlar Arka Kapıdan" adlı şiir kitabımın 2. ve 3. basımlarında ilk basımı 1985'te yapılan bu kitabı baştan aşağı elden geçirip 1985-1995 yılları arasında yazdığım şiirleri de eklemiştim...Bu bölümde sizlere kitaba "ÇIKIŞLAR ARGO KAPIDAN" adıyla eklediğim 1985-1995 arası yazılmış Cihan Demirci şiirlerinden örnekler sunuyorum...




TAK TAK TAK

Hayır
Kapı çalmadı
Sadece
Canıma “tak” dedi yaşam


SIRÇA KUŞU

Elinde bir sırça kalem
Gazeteci-yazar zat-ı muhterem
Her sabah
Kalem kırılır
Sütun içinde kalır



BURASI YÜKLÜCE

O kadar insanın
Yükünü taşıdı
Hayatı boyunca

Biraz geç varıldı farkına
Meğerse
Hırsızmış aslında



ALAŞAĞI KARANLIK KUŞAĞI

Karanlık odaya girdiğini sandı
Fotoğraf banyo edecekti aklı sıra
Farkında bile değildi
Oysa ülkenin karanlığıydı girdiği

Önce insanlar yandı
Sonra da makinedeki film



SİVASTOPAL

N’olur söyleyin doktor
Yakılacak mıyım?



SABAHA ÇIKMAZ ŞİİR

Sarhoş
Akşamdan kalmış
Sabah olur ayılır

Gerici
Geceden kalmış
Sabah olur karanlıktır



AYBABA

Bu kadar çok çocuğun
Doğduğu bir şehirde
Bu sabah
Akraba evliliğinden olsa gerek
Ay doğdu birdenbire



BAŞKENTİMİZ EĞRİDİR

Yanlışlar az önce
Bir doğruyu daha götürdüler
Bu elimizde kalan son doğruydu
İşin doğrusu
Kalmadı artık doğrusu
Eğriye eğri
Doğruya da eğri
Bundan böylesi



CLOSED

Evet sen
Azmasına azmışsın ama
Fermuarlar kapanmıştır
Bu saatte
Bu şehirde



PERSMETRE

Perspektif kurallarına
Aykırı sevgilim benim
En uzaktayken bile
En yakın hep gözüme



GUBARAK GUBARAK

Rahmetli dedesi
Düz ovada avlanmıştı
Oysa bir şehir kekliği
Çantada keklik



RİNGLERİN AKŞAMI

Bu otobüs
Gözümün önünden
Geçmesi gereken
Hayatımdan geçer mi
Şoför bey?



BUNEBU

Çocuk kıza aşık
Kızsa bir zırdeli
Çocuk kızı eve kapattı
Şimdi sizce bu
Kontak kapatma mı?



SAYIKLA BİLİNCİM SAYIKLA

Geceden sayıkladık fasulyeyi
Bir heyelan yaşıyoruz
Vaka insanlık kayması
Heyulan!
Tabelayı da gözümüze soktular üstelik
“Dikkat hezeyan tehlikesi!”

Terli terli hezeyanlar içiyoruz
Her ömür
Nerdesin anne?



YAŞIYORUM

Bak kardeş
Bu nefes
Benim nefesim
Hayata yakinim olur



SİNE-İ MASKOP

Işık’lar sönünce
Bir Ayhan vakti
Siyah-beyaz bir film düşer içime
Turist Ömer selam durur
Sadri’ni bilemediğim günlerim için
Bugünler için sakladığım yemekleri yer
Bir köşede
Aşçıdır aslında Necdet Tosun
Benim fabrikatörümün gönlü zengindi
Adı Hulusi
Esas kızım Belgin bakar uzaktan
Kirpikler uçuşur gök perdede
Türkan Sultan bakarken yasalarıyla camdan
Sen gazla şoför Nebahat abla, gazla
Bir cin çıkar Aleaddin’in sihirli projeksiyonundan
Ve der ki: “Adile benden ne dilersen?”
Bir kahkaha dilerim uzun metraj
Sorarım ne var, Nubar yok
Cevat veriyorum, üstelik Kurtuluş
Paris Yılmaz Güney’e mi düşer usta
Alla-Turkam, giden ömrüm, jeneriğim
Bunca rengi kaldıramaz
Benim siyah-beyaz hüznüm
Ve birden bir Vahi iner perdeden
Sonsuza dek
Mualla Sürer bu film
...
Siyah-beyaz /En büyük Yeşilçam!



KAPI DUVAR

“Ali Ayşe’yi seviyor” yazardı
Çocukluğumun duvarlarında
Yıl 1995’tir
Elimde bir gazete:
“Ali Ayşe’yi satarken yakalandı!”



GİBİSİ VAR MI?

Hep “gibi” yaptık
Saat beş gibiydi
Ama hiç beş olmadı
Erkek
Erkek gibiydi
Kadın gibiydi kadın
Çocuğunun gibisini göstertti bir baba

Hep gibi yaptık
Onlardan biri gibiydik

Gibi tuttu ömrümüzün
Gibi kaldık gibi

Hiç kendimiz olmadık ki

-Ne gibi?



ATTAYMİZİT

Zamanı bile çalan insanoğlu
Söyle
Saat kapkaç?



BÂB-I BELİRSİZ

İkitelli’de yatıyor
Boylu boyunca
Üstüne de gazete örtmüşler

Kaldırıp gazeteleri baktım
Altından gene gazete çıktı

O halde
Bu defa
Ölen “Basın”
-Evet “Basın”

E ne diyelim dostum
“Basın” sağolsun!

ÇIKIŞLAR ARGO KAPIDAN

Kaldık mı dallama zamanlara
Bu martaval gecelerde
Ay bile dandik doğar
Zoka salatası gelir sofraya

Anasonun sonunu anlatıp
Heyecanını kaçırır biri...





















Hiç yorum yok: